İlk insan dünyaya gelip karnını doyurduktan sonra barınma ihtiyacı gereği kendine bir mekan edinmesi ile yerleşim başlamıştır. Ancak bugünkü anlamda şehirleşme medeniyet tarihi ile birlikte başlamıştır
İnsanların belli bir merkez etrafında devamlı kalmak üzere yerleşmeye başlamaları, ihtiyaçları karmaşık hale getirmiş, böylece şehir planlaması fikri doğmuştur. Çok eski tarihlerde kurulmuş, planlaması mükemmel olan şehirler, yapılan kazılarda ortaya çıkarılmış bulunmaktadır.
Türk – İslam Şehirleri
Şehir planlamasına ilk adım, şehrin su ihtiyacını karşılayacak su yollarının planlanmasıyla atılmıştır. Şehir planlamasını etkisi altında bulunduran en mühim faktörse, şehrin her türlü düşmana karşı korunmasıdır. Yapılan incelemelerden şehircilik konusunda büyük adımların Romalılar zamanında atıldığı görülmektedir. Ortaçağda şehirler ihtiyacı karşılayamaz, sıkışık bir duruma gelmiştir. İslam devletlerindeyse şehirciliğe önem verilerek; birbirinden güzel, büyük şehirler kurulmuştur.
Türkler’de de, tarihi gelişim içerisinde önemli şehirler kurulagelmiş bulunmaktadır.
Modern şehir planlamasi 20. Yüzyılda başlamıştır. Bu devirde şehirlerin planlamasında ekonomi başrolü almış ve şehrin kurulacağı saha bölgelere ayılmıştır. Modern şehir planlaması yapılan bir yerde ulaşım, su, elektrik, kanalizasyon gibi altyapı tesisleri önceden hazırlanır, şehrin bu bölgeye yayılması için bu bölgedeki temel ihtiyaçlar ucuz tutulur. Sanayi tesislerinin, şehirlerin çok dışında yer almasına dikkat edilir. Modern şehircilikte de düşmana karşı şehrin korunması tesirlidir. Uçak, füze ve nükleer silahların gelişmesi; ulaşımın sessiz ve şehir altından yapılması maksadıyla metroların inşa edilmesi de şehir planlamasının bir parcasıdır.
Ahenkli bir uyum içerisindedir
Şehirlerin en büyük açmazı, hızlı nüfus artışları ve motorlu araçların sayısındaki artışla meydana gelen trafik proplemidir. Şehir planlaması; şehir halkının şehir içinde bir yerden diğer bir yere nakli, hava alanları, tren istasyonları gibi nakliye bölgelerinin yer seçimi, park yerleri, okullar, gürültü, çevre ve hava kirliliği, kanalizasyon, ısıtma, su ve enerji temini gibi çok yönlü birçok konuyu içine alır. Şehir planlaması bütün bu konuların ahenkli bir şekilde hazırlanmasıdır.
Ülkemizde, şehirleşmedeki sıkıntıların temelinde; plansız göçlerin yer aldığı gerçeği ortadadır. Türkiye haritasını ikiye katladığımızda, doğu bölgesinin batı bölgesine doğru yoğun bir göç eğilimi gösterdiğini istatistikler gösteriyor. Akdeniz ile Karadeniz arasındaki en dar bölge Samsun ile Adana arası olup kuş uçuşu 500 kilometre kadardır. Türkiye haritasının doğu bölümünü de ikiye katladığımızda; güneydoğu bölgesinin ağırlıklı olarak, Adana üzerinden Akdeniz bölgesine doğru aktığını ve kuzeydoğu bölgesinin de Samsun üzerinden, özellikle İstanbul’a doğru aktığını gözlemliyoruz.